3 Şubat 2014 Pazartesi

İtalya Gezisi - 2.gün - Roma


Roma da elimizden geldiğince Romalı gibi yaşamaya karar verdiğimizden, otelin bize verdiği kuponlar ile kahvaltımızı yapmaya yan sokaktaki küçük cafeye gittik. Menü 1 bardak karışık meyve suyu, 1 fincan Cappucino ve 1adet Kurvasan dan oluşuyordu. 


Kahvaltıdan sonra Termini'ye yürüdük. Metro bileti almak için uzun süre dolandık. Meğersem gazete büfelerinden alınıyormuş. Biletimizi alıp başladık merdiven inmeye in in in bitmek bitmedi. Turuncu hat Linea A Ottaviano durağında metrodan indik. Amacımız uzun Vatikan Müzesi kuyruğuna biran önce girmekti ancak sıra falan yoktu. Sıra beklemeden pıt diye girdik müzeye. Pıt diye dediğime bakmayın öğle rahat giremiyorsunuz bir kere dehşetli bir güvenlik kontrolü var. Sırt çantasıyla almıyorlar vestiyere (checkroom) bırakıyorsunuz. Müze biletleri üst kattan alınıyor. Adambaşı 15€ idi biletler. Saat 9:30 da gezimiz ancak başladı. Bahçesi, Alt katı, üst katı, Sistine Şapeli derken 12:15 gibi müzeden ancak çıktık. Çıkmadan önce kafesinde küçük bir mola verdik. 


Moladan sonra San Pietro Meydanına yürüdük. Muazzam bir kalabalık vardı. Meydana kimseyi almıyorlardı, giriş kapısını bulunca yarım saat sonra açılacağını öğrendik. Güneşin anlında önce kapılar açılsın diye bekledik, kapılar açıldı bir de güvenlik kontrolünden geçmek için bekledik. 13:30 da ancak kiliseye girebilmiştik. Sağ koldan kiliseyi gezerken bir heykelin altından insanların merdivenle aşağı indiğini gördük, takip edelim dedik. Meğersem Papaların mezarlarının olduğu salona iniliyormuş. Elimizde kitabımızda olsa başımızda rehber olmayınca yeterli değil tabi. Neyse dolana dolana bir açıklığa geldik. Bir gişe var Kubbe'ye çıkış için bilet kesiyorlar. Asansörlü mü merdivenli mi diye soruyorlar. Akıllılık ettik Asansörlü bilet aldık. Hoopp diye bir anda asansörle yukarı çıkacağımızı zannettik. Aslında çıktıkta. Kilisenin iç kısmından fresklerin olduğu kubbeye kadar asansör çıkıyor. İnsanları karınca gibi yukarıdan seyredebiliyorsunuz. İç kubbeyi dolanırken önce hah bu kadar diyorsunuz ama orta noktaya gelince karşınıza bir kubbe işareti çıkıyor. Takip etmeye başlayınca -önceden uyarıyim geri dönüşü yok bu işin - daracık eğimli bitmek bilmeyen döne döne çıkılan yaklaşık 300 basamaklı bir merdiven. Tam beni burada bırakın kendinizi kurtarın diyeceğiniz anda ışık gözüküyor ve Roma manzarası karşınıza çıkıyor. Yorgunluktan manzaranın tadını tam olarak çıkaramamıştım ama siz benim yerime de sindire sindire tadını çıkarın. 

Her çıkışın bir inişi olduğu gibi çıktığınız merdivenler gibi bir merdiven gurubunu tekrar inerek asansörlerin olduğu çatıya geliyorsunuz. Burada hediyelik eşya, içecek vb. satan bir dükkan da mevcut. Buradaki asansörler yukarı çıktığınız noktaya dönmüyor. Direkt olarak San Pietro Bazilikasının içine indiriyor sizi. Bazilikanın kalan kısmını da gezdikten sonra 15:00 gibi meydanı  terk ettik. 

Sonraki durağımız olan Castel Sant'angelo'ya devam etmeden önce karnımızı doyurmak istedik. Yine önceden araştırdığım Porto Castlello isimli lokantaya gittik ama fiesta saati olduğundan bizi kabul etmediler. Yol üstünde La Pancia Felice diye bir Trattoria da lazanya yedik, gayette güzeldi. 16:00 gibi Castel Sant'angelo'ya giriş yaptık 8€/kişi. Uzun süre kaleyi gezdikten sonra bugün ki programımızı tamamladık.

1.günden eksik bıraktığımız Navona turunun geri kalanını tamamlamaya karar verdik. (Not: İtalya gezimizin özellikle Roma kısmını gün gün ve bölge bölge bina bina müze müze planlamıştım. O yüzden Navona turundan kalanlar gibi ibare yazdım.)


Corso Vittiorio Emanuele II üzerinden yürümeye başladık. Piazza Navona'ya gelince güneye dönüp Palazzo Farnese'ye kadar gittik. Gitmeden öncede Palazzo della Cancelleria'da sergilenen Leonardo Da Vinci'nin sergisini gezdik. Tripadvisor'dan bulduğum Voglia Pizza da yemeğimizi yedik. 19:30 gibi otobüsümüze binmek üzere Piazza Venezia'ya yürümeye başladık. 19:45 den 20:50'ye kadar otobüs bekledik. Otobüsü beklemeyip yürüseydik çoktan otele varmış olabilirdik. 21:15 de Termini'de inip otelimize döndük.

Hiç yorum yok :