26 Ekim 2009 Pazartesi

2 gün, 2 müze, İstanbul

Sevgili Eşim eğitim için bir haftalığına İstanbul'daydı. Bende cuma günü sabah 9:00 otobüsüyle yola çıktım. 14:30-15:00 gibi İstanbul'daydım. Beyoğlu Öğretmenevinde yer ayırtmıştım. Yenilenmiş olan yeni öğretmenevi çok güzel olmuş. Ancak yönetim her zamanki gibi... hizniyet aynı zihniyet...


17:30 gibi eşimle İstiklal caddesinde buluşup elindeki bavulu otele bırakıp taksiyle Ortaköy'e gittik. Cuma akşamı trafiğinde Ortaköy'e varmamız 19'u buldu. Akşam karanlıkta Ortaköy'e ilk gelişimizdi. Işıklandırılmış köprü ve cami çok güzeldi. Ekmek arası midyelerimizi yedik biraz ara sokaklarda dolanıp taksiyle Taksim'e geri döndük. İstiklal'den aşağı otele doğru yürümeye başladık. Ancak fazla ilerleyemedik bir grup slogan atıyordu. Geri dönüp Starbucks'da kahve içip gruba zaman tanıdık. Kahveden sonra otele döndük.

Cumartesi sabahı Tünelin yanındaki simit dünyasında kahvaltımızı edip....


Tünel'le Karaköy'e indik. Karaköy'den Tophane'ye kadar yani İstanbul Modern'e kadar yürüdük.


Yoldaki tarihi eserleri fotoğraflayarak İstanbul Modern'e vardık. Müzeyi gezmemiz en az 2 saat sürmüştür. 11.istanbul Bienalinin sergiside aynı yerdeydi ancak istanbul Modern'den halimiz kalmamıştı. Geldiğimiz yolu yürüyerek yine Tünnelle İstiklal'e çıktık. Bu sefer Şişhane durağından metroya bindik. İTÜ durağında inip 800m kadar yürüyerek İstinye Park'a ulaştık. İstinye Parkta gezmeye başlamadan önce karnımızı Punto diye bir lokantada makarna yiyerek doyurduk. İstinye pazarı ve dükkanlar da tur attıktan sonra ayaklarımıza karasular indi. Starbucks da tatlı yiyip kahvemizi içip yorgunluğumuzu atmaya çalıştık. İstinye Parkı gezmemiz bittikten sonra geldiğimiz yoldan yani metroyla Taksim gezi parkına geri döndük.

Parkın köşesindeki çay bahçesinde oturup çay içtikten sonra Gümüşsuyuna otobüsümüzün servis saatini öğrenmeye gittik. Daha sonra İstikal caddesine geri döndük. Dükkanları gezerek balık pazarında yemek yemeğe gittik. Akşam yemeği olarak tabii ki balık, kalamar, midye ve yanında da bira vardı. Yemekten sonra otele geri döndük.

Pazar sabahı odayı boşaltıp bavulu emanete bırakıp kendimizi taksiye attık. Pierre Loti'ye kahvaltıya gittik. Hava biraz pusluydu ama yinede çok güzeldi.


Simit, peynir ve çayla kahvaltımızı edip fotoğraf çekip teleferikle Eyüp'e indik. Burdan da taksiyle Koç Müzesine gittik. Koç müzesi tahminimizden çok vaktimizi aldı. Denizaltını gezdik,


trenle sütlüceye gittik geldik. Yorucuydu ama güzeldi. Müze gezisinden sonra karnımızı doyurmak ve otobüs saatine kadar vakit geçirmek için taksiyle Cevahir'e gittik. Köfteci Ramiz'de karnımızı doyurduk tan sonra tüm avm'yi gezdik. Saat 15 olduğunda starbucksda kahve molamızı verdik. 15:30 gibi Cevahirin altından metroya binip Şishane'de indik. Öğretmenevine gidip bavulumuzu aldık. Bavulu çekiştirerek İstiklal'den Gümüşsuyuna gittik. Arada İstiklal'deki Büyükşehir Belediyesinin Kitapçısından İstanbulla ilgili birde kitap aldık. 17:15 de servise, 17:50 gibide otobüse bindik. 23:30 gibide evimize vardık.