31 Aralık 2013 Salı

Sağlıklı Seneler

HERKESE SAĞLIKLI SENELER DİLİYORUM. 

Umarım bu sene fazlaca hafifler ve bu hafifliği koruyabilirim. 

30 Aralık 2013 Pazartesi

Diren İnsülin

Bu yazımda sonuçları paylaşacağımdan bahsetmiştim ama yapmamışım. Nedenini bilmiyorum belkide şuan ki halime tekrar döneceğimi tahmin etmiş olmamdan kaynaklanıyordur. Taylan Kümelinin kızına yazdığı listelerin 13'ünü yaptım ve 2009 yılındaki kiloma tekrar döndüm. Ama her zamanki gibi diyeti yapmak hiç mi hiç önemli değil iş ki o kiloları geri almamak. İşte onu henüz yapamıyorum. 

Önceki yazımda hamileliğim sırasında şekerimin yüksek çıktığından ve hamileliğim sırasında bile diyet yaptığımdan bahsetmiştim. Bu şeker durumu bir senedir içimi kemirip duruyordu. Kilo vermemde problem yoktu ama almam çok hızlı oluyordu. Sonunda doktora gitmeye ve nedir bu şeker hali öğrenmeye karar verdim. 

Doktorcuğum kan tahlilli ve şeker yüklemesi yaptırmamı istedi. Ve sonunda görüldü ki vücudumda İnsülin Direnci denilen bir durum söz konusu. Glikoz değerlerim ciddi oranda yüksek çıktı vücudum fazlaca insülin üretiyormuş ama bu üretim pek işe yaramıyormuş. Eğer önlem almazsam şeker hastası olmam çok yakın gözüküyor.

Peki ne yapacağız. Doktorcum İnsülin Direncini dengelemek için diyet ve spor önerdi. Birde daha hızlı kilo vermeme yardımcı olsun, insülin ve şeker düzeylerimi dengelesin diye bir de ilaç. Tavsiyelerini dinleyerek ilacı içmeye, diyet ve spor yapmaya başlayalı 2 hafta oldu. Gittiğim diyetisyen kilo vermem ve zayıf olmam gerektiğini "kanser olmamam" için hepte zayıf kalmam gerektiğini söylüyor. Verdiği listeyle 2 haftada sadece 400gr vermiş bir hastasını ne kadar motive ediyor tahmin bile edemezsiniz!!!

Evet diyet yapacağım, kilo vereceğim ve o direnen insülin ile savaşacağım ama bunu yaparken beni korkutan değil de beni motive eden bir diyetisyen fena olmazmıydı...

26 Aralık 2013 Perşembe

Yeni Yıl Hediyelerim

2013 Acısıyla tatlısıyla bitiyor. Hepimizin yılbaşı hazırlıkları da son sürat devam ediyor. Hazırlıkların başını da hediye alışverişleri çekiyor. 

Benim yeni yıl hediyelerim genelde kendi yaptığım ürünlerden oluşur. Bir sene atkı örerim, bir sene kanaviçe işlerim bu sene de fotoğraftaki takvimi yaptım. 


Aile üyelerimiz kızımın fotoğraflarını bastırmıyoruz diye isyan etmeye başlamıştı ben de kızımın en güzel ve eğlenceli fotoğraflarından 12 tanesini seçerek bu takvimi hazırladım. Dün baskısını alıp ciltlettim bu günde teslim alıp paketledim.  

Hala ne alacağınıza karar veremediyseniz fikrimi çalabilirsiniz :)



23 Aralık 2013 Pazartesi

Sanal Alışveriş

Kızım doğduktan sonra haftasonu alışverişlerinden dönüş bize olmasa da eşyaları taşıyan eşime zor gelmeye başladı. Küçük hanım büyüyüp ağırlaştıkça bu işe bir çözüm bulalım dedik. Bebek bezlerini ucuz olduğu için zaten internetten söylüyordum (son zamanlarda uygunadım.com'dan). Deterjanlarımı Amway'den alıyordum. Ayda bir de olsa sebzelerimi İpek Hanım'ın Çiftliği'nden almaya başlamıştım ve sonunda haftalık mutfak alışverişimi de Migrosun Sanal Marketinden almaya başlayınca eşim tamamen rahatladı. Şimdilerde pazar günü genel Migros Sanal Market torbalarını kapıdan mutfağa kadar taşıyıp sonra da "alışverişden geldim çok yorgunum dinlenmem lazım" diyor :) Tek tük unuttuklarımız veya o an Migros da bitmiş ürünlerimizi tamamlamak için markete uğruyoruz. Bir tek etimizi kasap dan alıyoruz. Birde kıyafetleri görmeden giymeden henüz alamıyorum. Bazen yavaş yavaş asosyalleşiyor muyuz diye düşünmüyor değilim ama böylelikle kızımızla geçireceğimiz fazladan 3-4 saatimiz daha oluyor. Bence buna değer. Siz ne dersiniz?

20 Aralık 2013 Cuma

Diş Buğdayımız


Nihayet Diş Buğdayı'mızı 07 Aralık'ta yaptık. Perşembe ve Cuma günleri hazırlıkları tamamlamak için izin almıştım. Perşembe günü pek bir şey yapamadım, daha çok kızımla hasret giderdik. Zaten yapışık ikiz gibi kucağımdan inmedi. Hazırlıkları yapmak da cuma gününe kaldı.

Bir akıllılık edip Migros'dan siparişimi perşembe günü elimde olacak şekilde vermiştim. Cuma günü birde onların gelmesini beklemedim. Perşembe günü malzemeler geldi onları yerleştirdim hatta küçük hanım uyurken buzluğa atmalık peynirli böreklerimi bile hazırladım. 

Cuma sabahı ben mutfakta işlerimi yaparken küçük hanım yanımda otursun hem kendi kendine oyun oynasın hemde beni görsün ben de zaman zaman oyunlara dahil olayım diye bir oyun köşesi hazırladım mutfağa. Ama bizim ki bu durumdan hiç hoşlanmadı. Lolipop keklerin hamurunu bile zor çırptırdı. Her şeyi bırakıp odamıza gidip orada oyunlarımızı oynadık işler yine kaldı. Neyse ki o gün sabah uykusu uyumak istedi. 

O uyurken ben lolipop keklerimi hazırladım. Patates haşladım. Arkasından hanım efendi uyandı yemek yedi misafir geldi gitti bizimki öğlenden sonra uykusuna yattı. Bu arayı fırsat bilerek böreğimi hazırladım. Patates salatasını ve fırın mücveri hazırladım buzdolabına yerleştirdim. Buğdayı suya koydum. Yemişlerini bir kapta karıştırdım. Sofrayı hafiften kurmaya başladım. Eşim gelince süslerimizi salonda yerlerine astık. Mutfağa geri döndük. Yumurtaların büyüklüğünden mi bilmiyorum bu sefer 70'e yakın lolipop kek çıktı. Gece 23'e kadar onları süslemekle uğraştım. Allah'tan diş kurabiyelerimizi geçen hafta sonu kardeşimle hazırlamıştık. 


Cumartesi sabahı ilk iş buğdayı haşladım. Menünün geri kalanı misafirler tarafından getirileceği için son düzeltmeler ve kişisel hazırlıkla geçti. Saat 12.30'da böreği fırına attım, o pişerken cupcake kalıplarına mücver karışımını pay ettik. Börek çıkınca mücver fırına girdi. Buğdayı önce pudra şekeri sonrada yemişlerle karıştırdım. Servis kaselerine alıp nar taneleri ile süsledim. Bu arada da misafirlerimiz birer ikişer gelmeye başladılar. Soframızda onların getirdikleriyle dolmaya başladı. 

Menüde neler vardı derseniz;
- Soğanlı kıymalı Börek
- Patates Salatası
- Fırın Mücver
- Rus Salatası
- Kırmızı Biber Sarması
- Elmalı Kurabiye
- Mercimek Köftesi
- Babaanne Kurabiyesi
- Ispanaklı ve Peynirli börek
- Patatesli Börek
- Yaprak Sarma
- Havuçlu Tavuklu Salata
- Kereviz Salatası
- Lolipop Kek
- Diş Kurabiyesi
- Diş Buğdayı
- Günün Anısına Çikolatalar



Sağolsunlar misafirlerimiz hediyesiz gelmemişler, kışlık gardırobumuzu da almış gelmişler. Teyzesi de resimdeki oyuncağı almış. Önündeki düğmeye basınca hayvanların resimlerinin olduğu çart dönüyor ve sonunda birinde duruyor. Durduğu hayvanın Türkçe olarak önce ismini söylüyor, sonra şarkısını söylüyor en sonda hayvanın sesini çıkartıyor. Ancak düğmeye basınca çart öyle sesli bir şekilde dönüyor ki küçük hanım bu sesten korkuyor. Neyse ki bir haftadan sonra bu duruma  da alıştı oyuncağı da elinden düşürmez oldu. 


Diş buğdayının klasik meslek seçimine sıra geldiğinde önüne bir kaç tane malzeme koyduk. (steteskop, mouse, kepçe, kitap, kalem, parmak bateri, iğne oyası yüzük) Bizim kızda parmak bateriye elini uzattı. Uzatmasıyla beraber herkesten çıkan "wow" sesi nedeniyle korkup ağlamaya başladı. O kadar kalabalıktan ne yapsın :) 




Sakinleştikten sonra baterisiz tekrar denedik uzunca süre elini hiçbir şeye sürmedi. Sonra kitaba uzandı. Bateriyi koyunca da yine onu aldı. Yorumlaması güç !!!

Başka bir adet olan 32 adet buğdayı ipe dizdim ancak kolye yapmadım, yemeye, koparmaya kalkar diye nazarlık gibi yapıp sırtına iğneledim. Çıkmayan dişleri kadar buğdayı da başından aşağı serpmeyi de unutmadık. Misafirlerimiz elleri kolları dolu gelmiş olduklarından buğdayın içine altın atma geleneğini de yapmadım.

Yedik, içtik, eğlendik. Kızımın dişlerini bahane edip bir araya geldik. Bizi kırmayıp gelen herkese teşekkür ediyoruz. Kızım yürümeye başlayınca yaza doğru bir de YÜRÜDÜ partisi yapsam mı diye düşünmüyor değilim :)

Not: Ertesi hafta bir huysuzluk bir huysuzluktur tutturdu bizim ki meğersem dişler sıraya girmiş buğdayı kaynatmamızı bekliyorlarmış.